Kepçe kulak durumu sıklıkla yaşanan şekilsel bir bozukluktur. Kepçe kulak, kulak ile baş arasındaki açının normal ebatların üzerinde olması sebebiyle meydana gelir. Bu şekilsel bozukluk kulağın büyük olması ile değil açının fazla olması ile alakalıdır. Yeni doğum zamanlarında göz ardı edilen bu olay, çocukların sosyalleşmeye başladığı 4 yaşından sonra bir problem olarak fark ettiği ve kaygıya sebep olan bir durumdur. Kulak gelişimi hamilelik boyunca devam eden bir durumdur. Bu süreçte yaşanan şekil bozukluğunun erken oluşmaya başlaması gelişim geriliğini daha da ağırlaşmaktadır. Hamileliğin 3-6. Haftalarında kulak esas şeklini almaya, 20. Haftadan sonra ise yetişkin bir insandaki şekline kavuşur. Kulağın gelişimi 3 yaşına kadar devam etmektedir. Yani kulağın yok olması ya da şiddetli bozulma hamileliğin ilk 7 haftasında olmakta, daha az bozulmalar ise 7-8. Haftadan sonra meydana gelmektedir. Kulak kepçesindeki şekilsel deformeler dış kulak yolundan tıkanıklık, hafif düzeyde gelişim geriliği, orta kulak kemikçiklerinde yapışıklık ve iç kulaktaki anormalliklerden oluşmaktadır. Kulak kepçesindeki şekil bozukluğu sadece gerekli açıların oluşmamasından kaynaklanır. Diğer kulak organlarının yapısı normal düzeydedir. Ancak kulak kepçesindeki deformasyonun fazla olduğu durumlar kişilerde işitme problemi de yaratır. Bu durumun da es geçilmemesi gerekir. Kepçe kulak sorunu diğer kulak problemlerinde olduğu gibi genetik yönü fazla değildir. Kepçe kulak durumuna bir diğer sebepte hamilelik döneminde geçirilen kızamık ve bazı ilaçların kullanımıdır.

Kepçe kulak tedavisi iki şekilde gerçekleştirilir. Koruyucu- cerrahi olmayan tedavi ve cerrahi tedavidir.

Kulak bozulmaları erken zamanda, doğumdan sonraki dönemlerde bilinçli anne ve babalar tarafından gözlenip, kulağın olması gereken biçime göre hazırlanıp desteklenmesi ve belirlenen biçimde şekillenmesi esasına dayanmaktadır. Doğumdan sonraki 2-3 haftalık zaman kulak kepçesinin bükülebilirliğinin hızla sertleşme gösterdiği dönemdir. Bu dönemde uygulanan kalıp ya da splintleme yöntemi kulaktaki deformasyonu gidermede etkili olmaktadır. Bu tedavi yaklaşık 3 ila 12 hafta arasında değişmektedir.

Cerrahi tedaviye geçilmeden önce deformasyon tespit edilmeli, hasta olan kişinin yaş ve kulak kıkırdağının sertlik derecesi göz önüne alınmalıdır. Daha sonra fotoğraflama işlemi yapılıp, kepçe kulağın oluşmasına yol açan anatomik yapı irdelenmelidir. Çocuklarda kulak yapısının gelişimi %85'i 3 yaşında, %90'ı ise 7 yaşında bitmektedir. Bu bilgiler göz önüne alındığında ve psikolojik durumlar da düşünüldüğünde cerrahi müdahalenin 4-6 yaş aralığında yapılması daha uygundur. Kulak cerrahi işlemden sonra da gelişim göstermektedir.

Kepçe kulak ameliyatlarında öncelikle ameliyat olacak kişilerin istekli olması önemlidir. Eğer çocuklar istekli olursa ameliyattan sonraki süreçte sıkıntı yaşanmaz. Ameliyat çocuklarda genel anestezi ile yapılırken yetişkinlerde genel ya da lokal anestezi ile yapılamaktadır. Kepçe kulak ameliyatı ya da otoplasti, genellikle 1,5 ya da 2 saat sürmektedir. Daha detay durumlarda bu süre uzayabilir. Ameliyatın tekniği de yine kepçeliğin türüne ve yapısına göre değişmektedir. Ameliyat kulağın arka yüzünde yapılan bir kesi ile başlar ve bu yolla kıkırdak dokuya ulaşılır. Kıkırdak dokuya varıldığında ya bazı kısımlar çıkarılır ya da doku çıkarılmadan bazı kısımlar törpülenerek düzeltilir ve kulağa biçim verilir. Yapısı bozulmadan kulak geriye doğru katlanır ve kalıcı dikişler atılır. Bu ameliyattan sonra kulakta herhangi bir iz kalmaz.

Ameliyat sonrası süreçte ameliyat esansında takılan pansuman kalıbı yardımıyla kanama, kan toplanması gibi durumlar ortaya çıkmaz. Bu kalıp ameliyatın ardından birinci gün kontrol edilir ve beşinci gününde ise sökülür. Saç bandı takılarak kulağın kendini tutması beklenir. Yetişkin insanlar 5-7 gün içinde normal hayatına dönebilir. Kulağa atılan dikişler zamanla eriyebilir ya da alınır. 6 haftanın sonunda kulak son şeklini alır. Son iyileşme süreci 6 ayı bulabilir. Ancak biçimsel düzelme ilk gün bile fark edilir.